Güzel bir akşam için bazen uzun uzun yemek pişirmenize gerek yoktur.

Bir kadeh şarap, iyi bir peynir ve elbette şık bir şarküteri tabağı… İşte tüm mesele bu.

Son yıllarda sofraların yıldızı haline gelen şarküteri tabakları, yalnızca lezzetle değil, aynı zamanda sunumla da büyülüyor.

Fakat bu tabakları gerçekten özel kılan, içinde kullanılan ürünlerin karakteridir.

Ve bu karakteri en iyi yansıtanlardan biri hiç kuşkusuz kuru ettir.

Özellikle de Boşnak usulü, meşe odunuyla tütsülenmiş, katkısız dana kuru et, tabaklara hem aroma hem de kültürel bir dokunuş getirir.

Peki kuru etle şarküteri tabağı nasıl hazırlanır?

Sıradan bir “peynir+zeytin+salam” sunumunun ötesine geçmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz.



Günün sonunda kuru et, sadece bir atıştırmalık değil, iyi kurgulanmış bir şarküteri tabaklarında başroldür.

Bunun için önce kuru etin nasıl kesileceğiyle başlamak gerekir.

Boşnak usulü dana kuru eti, çok ince dilimlenmeli.

Neredeyse kağıt inceliğinde kesilen et, damağa temas ettiği anda aromalarını açığa çıkarır.

Tıpkı iyi bir prosciutto ya da jamon gibi…

Fakat Boşnak kuru etinin farkı, içinde hiçbir katkı maddesi olmaması ve doğal tuzlama-tütsüleme ile işlenmesidir.

Yani hem sağlıklı hem karakterli bir ürünle çalışıyorsunuz.

Bu etin etrafına inşa edeceğiniz tabak, hem göze hem mideye hitap edebilir.

Ama burada kritik bir detay var: Denge.


İyi bir şarküteri tabağının temelinde lezzet dengesini kurmak yatar.

Kuru etin yoğun ve hafif tuzlu karakterine karşılık, biraz tazelik, biraz kremamsılık ve biraz da gevreklik gerekir.

Örneğin, etin yanına dilimlenmiş taze armut ya da incir eklemek; hem meyvenin tatlılığıyla kontrast yaratır, hem de damakta kalıcı bir tat bırakır.

Kuru etle birlikte sunulan ceviz içi ya da badem, tabağın dokusal çeşitliliğini artırır.

Bunların hepsini yumuşak bir keçi peyniriyle tamamladığınızda, sofranıza restoran şıklığı gelir.

Ancak yalnızca malzemelerle değil, dizilimle de etkileyici olmak gerekir.

Kuru et dilimlerini kıvırarak yerleştirmek, tabağa hem hacim hem hareket kazandırır.

Yanına yerleştirilen peynirler ise küp ya da dilim formunda olabilir.

Amaç: her lokmada bir hikâye oluşturmak.



Sıcak yaz akşamlarında hazırlayacağınız bir tabakta, kuru etin yanına fermente ürünler de ekleyebilirsiniz.

Örneğin, soka (kaymak dolgulu Boşnak biberi turşusu) bu noktada mükemmel bir eşlikçi olur.

Asiditesi, kremamsı yapısı ve fermente tadıyla kuru etin yoğunluğunu kırar.

Yanına birkaç dilim ekşi maya ekmek ve taze otlar eklediğinizde, hem damak hem göz doyar.

Eğer bu tabağı kalabalık bir sofra için değil, kişisel bir keyif anı için hazırlıyorsanız, minimalist bir yaklaşım da benimseyebilirsiniz.

Birkaç dilim kuru et, 1–2 tür peynir, birkaç zeytin ve bir kadeh içecekle sade ama doyurucu bir sunum yapabilirsiniz.

İşin sırrı, tabağı kalabalıklaştırmak değil, anlamlı hale getirmekte.


Unutmayın: Şarküteri tabağı bir “yemek” değil, bir “deneyimdir”.

Bir akşam sohbetine eşlik eder, fonda çalan müziğe ritim tutar, belki bir dostla paylaşılır, belki de tek başına tadı çıkarılır.

İşte Boşnak kuru eti de bu deneyimin kalbinde yer alır.

Tarih kokar, tütsü kokar, ev yapımı lezzetle sarar sizi.

Ve sıradan bir et olmaktan çıkıp bir kültür taşıyıcısına dönüşür.


Eğer mutfağınızda böyle güçlü bir detay eksikse, vakit kaybetmeden doğal tütsüleme yöntemiyle hazırlanmış katkısız Boşnak kuru et ürünlerini denemelisiniz.

Hazırladığınız her şarküteri tabağı, sıradan bir sofrayı özel bir ana çevirecek.

???? Boşnak Tatları’nın kuru et ürünlerine göz atmak ve sofranıza kültür katmak için tıklayın.